DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

MİLLETVEKİLİ YÜCEL BULUT, REŞADİYE İNSANINDAKİ VEFAYI İSMET HİLMİ BALCI ÖRNĞİYLE ANLATTI!KİM BU İSİM

Yayınlanma Tarihi : Google News
MİLLETVEKİLİ YÜCEL BULUT, REŞADİYE İNSANINDAKİ VEFAYI İSMET HİLMİ BALCI ÖRNĞİYLE ANLATTI!KİM BU İSİM

MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, Reşadiye’de Belediye Başkan adayı Ergül Ünal’ın seçim irtibat bürosu açılışında Reşadiye insanındaki vefayı, tek vücut olduğunda neler yapabileceğini İsmet Hilmi Balcı örneğini vererek anlattı.

Herkesin merak ettiği İsmet Hilmi Balcı kim, Reşadiye’ye nasıl hizmet etti.

Nihat Aymak’ın kaleminden okumaya değer bir yazı.

REŞADİYE  İNSANINDAKİ  VEFAVE  KAYMAKAMLIKTAN MİLLETVEKİLLİĞİNE TAŞIDIĞI İSMET HİLMİ BALCI

   

İsmet Hilmi Balcı Reşadiye’nin tek vücut olduğunda neler yapabileceğinin kanıtı Kaymakam ve Milletvekilidir.

     Reşadiye, Kelkit nehrinin kenarında, yeşil ile mavinin sarmaş dolaş olduğu şirin bir ilçedir. İnsanları en az Reşadiye kadar güzel, Reşadiye kadar şirin, Reşat Altını gibi kıymetli ve hepsinden öte hatırşinas, kadirşinas ve vefalıdırlar.

     Reşadiye’yi ve Reşadiyelileri tanıma imkânı bulanlar, Reşadiyeli olmanın, Reşadiye’de görev yapmanın, Reşadiyelilerle akraba olmanın bir ayrıcalık olduğunu bilirler.

       1939 yılının son günleri, 26 Aralık’ı 27 Aralık’a bağlayan gece sabaha karşı meydana gelen depremdeki yaralarını sarmaya çalışan ve düzenli bir alt yapısı dahi olmayan Reşadiye’ye 1966 yılında sanki bir güneş doğar.

       Vatandaşı şefkat ve merhametle koruyan, görev yaptığı her yerde “ben burayı nasıl abad ederim” anlayışında olan Kaymakam İsmet Hilmi Balcı Reşadiye’ye atanmıştır. Yeni kaymakamlarından umutludur Reşadiyeliler. İsmet Hilmi Balcı, halkın vakar ve şahsiyetini, yaşama hakkı ve sevincini hep önde tutan, devleti milletin oluşturduğu inancını taşıyan bir devlet adamıdır.               

      Reşadiye’linin bağrına bastığı Kaymakam İsmet Hilmi Balcı 01 Mart 1933 tarihinde Tutak’ta Naciye hanım ve Mustafa efendinin oğlu olarak dünyaya gelir. Ailesi önce Kars-Ardahan’a, daha sonra Ağrı-Tutak’a yerleşmiştir. İlköğrenimini Tutak’ta, ortaöğrenimini Ağrı, Hasankale Ardahan ve Erzurum Lisesinde tamamlar. 1955 yılında Mektep-i Mülkiye’den (Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi) mezun olur. Gevaş, Alanya, Dereli, Şarköy ve Yenice Kaymakamlıklarından sonra Reşadiye Kaymakamlığına atanır.

      Reşadiye Kaymakamlığına atanmadan kısa bir süre önce Amme İdaresi Enstitüsüne kaydını yaptırıp, Ankara’da ev kiralamış ve çocuklarını da oradaki okullara kaydettirmiş olan İsmet Hilmi Balcı, göreve başlamak için Reşadiye’ye geldiğinde lojman olarak depremden kalma bir baraka bulur. Tokat’a Vali Turgut Eğilmez’i ziyarete gider. Vali bey Kaymakam lojmanı için 45.000 liradan başka ödenek olmadığını söyler. Yeni Kaymakam o para ile 65 günde halen kullanılmakta olan lojmanı yaptırır.( Bu lojman yakın tarihte yıkıldı)

    Ancak evini ve çocuklarını getiremez. Kış gelmiştir. Reşadiyelinin gerçek mahrumiyetlerini görür. İlköğretim Müdürü Hasbi beyi yanına alarak tüm köyleri dolaşır, insanları tanımaya, dertlerini dinlemeye başlar. Köylere gitmek için her şeyden önce yol yoktur. Köylerde okul yoktur, yapacak para yoktur.

      Halkla bütünleşmeden ve onların gönüllerine girmeden bir şey yapılamayacağını bilen Kaymakam İsmet Hilmi Balcı, halkın içine girmeyi başarır. Reşadiyelilerin dostluğunu kazanır. Böylece gerçekleşmesi mümkün görünmeyen buluşlara, yeniden yapılanmalara ön ayak olur. Son derece yetersiz olan eğitim ve sağlık hizmetlerini geliştirme ve iyileştirme projelerini Belediye Başkanı Kemal Tüfekçi ile el ele vererek, yıllardır hizmete susamış Reşadiye halkına anlatır.

      Bir akşam radyodan, Personel Kanunu çıkarılamadığı için, memurlara altışar aylık maaş karşılığı karşılıksız ödeme yapılacağı haberini duyar. Hiç kimseye fikrini açmadan Reşadiye’deki memur ve öğretmenlerin avanslarının yüz bin lira olduğunu hesaplar.

     Tüm memur ve öğretmen sayısı kadar mutemet dilekçesi çoğaltır. İlçe genelindeki memur ve öğretmenleri Esat Sinemasında toplar. Toplantıya Belediye Başkanı, Savcı, Hakim, Doktor, halktan önemli simalar ile esnaf ve gençleri de çağırır.  Sinema salonu hıncahınç dolmuştur. Konuşma için hazırlanan kürsüye geçer ve heyecanı ses tonuna yansımaktadır.

      “Değerli mesai arkadaşlarım, Sevgili öğretmenlerim, Aziz Reşadiyeliler.
Bugün burada, sonuçları yıllar sonra tarihleşecek bir karar arifesindeyiz. Bugün burada, Türk halkının geri kalmışlığını, çaresizliğini halletmenin gururunu yaşayacağız. Medeni ve hatta insani imkânlardan yoksun halkımıza hizmet edebilmenin şevkini tadacağız.

      Türk milletini cahillikten kurtaracak, geri kalmışlığını yenecek bir karar alma durumundayız.Köylere okul, yol, çeşme yapabilme zevkini tadacağız. Türk toplum kalkınmasının modelini oluşturacak, onun öncüleri ve kahramanları olacağız.”

     Toplantı amacına ulaşmıştır. Heyecan doruktadır. Dilekçeler dağıtılır ve üç dört kişi dışında herkes imzalar. Böylece bir milyon lira tahmini bütçenin yüzde onu tahakkuk etmiştir.

     Reşadiye’nin köylerinden gelişigüzel çıkarılan kil, çamaşır ve baş yıkamada deterjan ve sabun yerine kullanılmaktadır. Ayrıca, yağmur ve kar suyunu alta geçirmesin diye damların üzeri örtülerek değerlendirilmektedir. Kaymakam İsmet Hilmi Balcı kilin önemini ve ekonomik değerini bildiği için, yapılacak bir Bentonit Fabrikası ile köylülerden kilin satın alınarak işlenip porselen sanayi, çimento sanayi ve barajların bent inşaatında kullanılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Böylece tarlasında kil bulunan köylüler bunu satarak gelir elde edecekler, hem çıkarılmasında, taşınmasında ve işlenmesinde iş gücüne ihtiyaç olacaktır. Sonuçta Reşadiyeliler için sürekli bir gelir kapısı açılacaktır.

    1968 yılında Tokat Valisi Yusuf Yakupoğlu’nun da katılımıyla Esat Sinemasında yapılan toplantıda yapılacak hizmet programı şu şekilde açıklanır:

1. Entegre Et Tesisi

2. Kil Fabrikası

3. 50 Kilometrelik köy yolları

4. 50 yataklı hastane

5. Özel lise

6. Köy okulları

7. Pratik Sanat Okulu

8. Kaplıca Oteli

Program görüşülür ve kaynak olarak “Her Reşadiye’li 100 lira” parolası kabul edilir.

     O sırada Nebişeyh köyü muhtarı ayağa kalkıp Vali beye hitaben; “Vali Paşa, sana bir sualim var. Biz Kaymakamımıza inanıyoruz, ama devlete inanmıyoruz. Ya üç ay sonra Kaymakamımızı başka bir yere naklederlerse halimiz ne olur? Toplanan paralar, yapılan işler ne olur?”

      Vali bey ayağa kalkar ve “Arkadaşlar ben Valiniz olarak devlet adına size söz veriyorum. Bu program bitene kadar Kaymakamınız burada kalacaktır” cevabını verir.

      Reşadiyeliler bu cevapla coşup yılların ihmalini üzerlerinden atmanın sevinci ile hizmet ve yardım yarışına girer.

     Projeler “Toplum Kalkınma Derneği” adıyla kurulan bir dernek aracılığı ile hayata geçirilecektir.

     Hizmetlerin önemini kavrayan Reşadiye halkı, bu projelerin gerçekleşmesi için maddi ve manevi bütün gücünü seferber eder. Öyle ki, ekonomik gücü olmayan vatandaşlar koyun, inek gibi hayvanlar ile buğday arpa gibi zirai ürünleriyle katkıda bulunurlar.

     Her pazartesi günü köylülerin kimisi kamyonla, kimisi kağnılarla davul zurna eşliğinde yardımlarını getirip Toplum Kalkınma Derneğine teslim ederler.

    Reşadiyeli coşmuştur. Yılların ihmalini üzerlerinden atmanın sevincini yaşarlar. Her geçen gün bütün halkın katılımıyla yeni yeni temeller atılmaktadır.

    Davullu zurnalı, düğün bayram havasıyla başlayıp yine aynı coşku ve heyecanla şu hizmetler tamamlanır:

1. Özel Lise (1968 yılında resmileşmiştir)

2. Hastane binası

3. Pratik Sanat Kursu (erkekler için)

4. Yavuz Selim İlkokulu (Şu an Ticaret Meslek Lisesi Binası)

5. KİLSAN (SAMAŞ) Bentonit Fabrikası

6. Köyler Birliği Ekmek Fabrikası

      Bütün bu çalışmaların dışında Belediye ve şahıslara ait araziler parsellenerek planlı şehirleşme yoluna gidilir. Kamulaştırılan bu araziler konut yapılması amacıyla ucuz fiyatla halka satılır.

      Hizmetlerin gerçekleşmesinde devlet-vatandaş işbirliğinin en iyi örneği gösterilir. Geliştirilen projeler kalkınma modeli oluşturur ve “Millet Devlet El Ele” parolası Reşadiye’de amacına ulaşır.

     Ancak üç dört ay kadar sonra Kaymakam beyin tayini Çanakkale İmroz’a çıkar. Kaymakam İsmet Hilmi Balcı ve Reşadiye halkı adeta şok olmuştur. 600 kişilik heyetle Reşadiyeliler bu tayini durdurmak için Ankara’ya gidip Başbakan Süleyman Demirel’i ziyaret ederler. Ancak İçişleri Bakanı Faruk Sükan “İstifa ederim, o kaymakamı orada tutmam” der. Heyet üzüntü içende Reşadiye’ye döner.

     İsmet Hilmi Balcı kendisine güvenen bu güzel insanları nasıl sevindirebilirim, haysiyetlerini nasıl koruyabilirim, kırılan gururların nasıl onarabilirim diye çareler düşünür. Sabah sokağa çıktığında güler yüzle kendisinden hizmet haberi bekleyen halk kendisini görünce ağlamaklı olmaktadırlar. Reşadiye halkının boynu büküktür. Tinyaba köyünde okul inşaatının betonu dökülecektir, oraya gider. Köylülerde ve ustalarda şevk kalmamıştır, zoraki çalışmaktadırlar. Reşadiye’ye dönüp doğru postaneye gider. Müdür Mehmet Şenyuva’dan bir beyaz kâğıt ister. On beş yıllık meslek hayatını kapatacak istifa dilekçesine şunları yazar. “Sayın Faruk Sükan. Aşık olduğum mesleğimden siz İçişleri Bakanı olduğunuz ve halkı hiçe saydığınız müddetçe istifa ediyorum.”

    Reşadiye’yi 1969 yılı genel seçim heyecanı sarmıştır. İsmet Hilmi Balcı Reşadiyelilerin isteği ile Tokat Bağımsız Milletvekili adayı olur.

     Her gün sabah erkenden jipler belediyenin önünde sıralanır ve her araca beş kişi binip İsmet Hilmi Balcı’yı beklerler. O gelince köylere doğru hareket edilir. Bir tarafta hükümet ve iktidar partisi, diğer tarafta bağımsız milletvekili adayı eski kaymakam İsmet Hilmi Balcı ve tüm Reşadiye halkı. Kaymakamları için hükümeti de, iktidar partisini de karşılarına alıp büyük bir heyecan ve şevk ile seçim çalışması ve propagandaya başlanır.

      İsmet Hilmi Balcı’nın Ağrı-Tutak’lı olması, doğduğu yer, etnik kökeni Reşadiye halkını hiç ilgilendirmez. Onlar Yunus misali; Yaratılanı hoş görürler, Yaratandan ötürü. Onlar kendilerine değer veren, kendilerine hizmet eden İsmet Hilmi Balcı’yı kendilerinden kabul etmişler, gönüllerine sığdırmışlardır. Çünkü onların yüreklerinde “Vefa” diye bir anlayış, bir kavrayış vardır ve bu vefayı gösterirler.

     Halka inanmanın, halka güvenmenin ne kadar mükemmel bir duygu olduğu seçim akşamı daha iyi anlaşılır. Birlik ve beraberliğin, gerek memleketlerine hizmette, gerekse siyasette ne demek olduğunu Reşadiyeliler sade Türkiye’ye değil dünyaya gösterirler.

     Reşadiye halkının yüzde doksan beşinin oyunu alarak 14. dönem Tokat bağımsız milletvekili seçilir eski Kaymakam İsmet Hilmi Balcı. 1969 seçimlerinin ilk milletvekilliği kesinleşen ismi olarak radyodan onun adı ilan edilir.

      Dünya hayatının bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğu gerçeği ile herkes bir koşturmaca içerisinde. Mevlâ tarafından her insana takdir edilen bir ömür var ve her insan bu ömrünü yine kendisine takdir edilen rolü oynanarak “her nefis ölümü tadacaktır” ilahi hükmü gereği tüketiyor. Önemli olan kubbede hoş bir sadâ bırakmak değil mi?

     01 Mart 1933 tarihinde Tutak’ta doğan ve görev yaptığı her yerde gönüllere taht kuran İsmet Hilmi Balcı, 77 yıllık ömrünü tamamlayıp 01 Mart 2010 tarihinde Sincan mezarlığındaki kabrine gözyaşı ve dualarla defnedilir. Allah rahmet eylesin.

YORUM YAP